MENGEN VE GÖKÇESU BUCAKLARINDAKİ
DÜĞÜN ADETLERİ
Evvela kıza oğlan tarafından düğür gönderilir. Bu hal 2-3 defa tekrarlanır, son defasında söz kesilir. Bundan bir müddet sonra nişan merasimi yapılır. Nişanda kıza kumaş çiğnetilir ve düğün masrafları bu merasim esnasında kat’i şeklini alınır. Sonra her iki tarafta düğün hazırlıklarına başlarlar. Düğünün yapılacağı gün tarafların mutabakatiyle kararlaştırılır.
Düğüne üç gün kala, oğlan evinden kız evinden kız evine ağırlık gider. Bir gün kala oğlan evinden akraba kadınlardan bir kafile para örtmesi ve gelin olacak kıza kına yakmak için kız evine gider ve akşama dönerler. Bu suretle düğün her iki tarafta bilfiil başlamış olur.
Kız evinde kadınlar (kına gecesi), oğlan evinde erkekler (oda şenliği) yaparlar. Kızın bütün akrabalariyle kendi köyünün genç kız ve kadınları toplanır, kendilerine has oyun ve eğlencelerle vakti geçirirler. Dağılacakları zaman gelinin eline en yakın kız arkadaşları kına yakarlar.
Kızın bulunduğu köyün delikanlıları da o gece için oğlan evinin hususi davetlisidir. Bütün gençler, akşamdan oğlanın bulunduğu köye gelirler. Gelişlerinde köye yakın bir mesafede damat, sağdıcı, köy delikanlıları ve düğün için hususi surette kiralanan 5-10 kişilik mehter takımı tarafından karşılanırlar. Işıklarla bu sahada oyunlar oynarlar, kız evi delikanlıları pek nazlıdırlar, uzun müddet oturdukları yerlerden kalkmazlar, damada ve oğlan köyünün delikanlılarına eziyet ederler. Bir kilometrelik mesafe bazan bu sebeple üç saatta aşılabilir. Bunlar köyde evvelce hazırlanmış olan bir eve misafir edilirler Asıl oda faslı başlamıştır. Bu hal çok zaman sabaha kadar devam eder. Mevsimi müsait olursa oda şenliği köyün müsait bir meydanında hazırlanan yerlerde icra olunur.
Ertesi günü sabahı düğüne ikinci kız evi kafilesi ile civar köylerden davetli ve misafir akımı başlar. Köyün bütün evleri hemen hemen düğün sahibinin emrine amade olup köy halkı da düğün için vazifelidirler. Köyün münasip bir evinde 3-400 kişiyi iki gün ağırlıyacak tertibatı havi bir mutfak tanzim edilir ve en az aşçı ve sofracı olarak 25-40 kişi çalışır.
Öğle yemeğinden sonra gelini almağa gidecek kafilenin hazırlanması için davullar vurulmağa başlar. Yarım saat zararında köy meydanı bembeyaz örtülere bürünmüş ve bazan yüze yakın atlı kadınla dolar. Bu arada damat da elbise ve çamaşır değiştirmiştir. Kendisi kız evine gitmez vekaleten sağdıcı gelin alma kafilesine katılarak alay kız köyüne doğru yola çıkar.
Kızın köyüne varınca atlarından inen gelin alma kafilesi kızın evine girerken kız olanlarını kızlar, gelin olanlarını gelinler karşılayarak kollarına girerler ve beraberce eve çıkarlar.Gelin ve kızların yüzleri peçelidir. Kızlar peçelerini takar. Karşılayıcı kızlar bunlara peçelerini açmaları için birkaç defa ısrardan sonra muvaffak olurlar. Bu kızlar orada (kardeşlik) olurlar ve bazan bu hal ömürlerinin sonuna kadar devam eder.Kadın misafirlere kız evinde kahve yerine şerbet verilir. Tepsiye para konur. Her iki köyün gelin ve kızları karşılıklı oyun oynarlar. Kız evi tarafından da misafirlere yemek verilir. Sonra “gelinimizi istiyoruz” denilir ve gelin köyün en yeni iki gelinin koltuğunda odaya girer ; kayın validenin elini öper, boynunu kucaklar. Gene kayın validenin sağında ve solunda yer alan oğlan tarafı akrabalarının da ellerini öptükten sonra kayın validenin önünde diz çökerek oturur. Kaynana gelinin başına kıymetli bir örtü örter. Yakın akrabalar da birer hediye verirler. Başına ufak para atılır ve bu merasimin sonunda gelin, geldiği şekilde dışarıya çıkar.Artık “gelin alma” davulları vurulmağa başlamıştır. Evde bir telaş ve hazırlıktır başlar. Gelin almağa gelenler atlarına binerek kız evinin önünde toplanırlar. En sonra kaynana atına biner ve geline mahsus at evin avlusuna girer. Kız ata bindirileceği sırada ana ve babasının elini öper ve kısa bir duayı müteakip ata bindirilir. Gelin tamamen kapalı kırmızı telli ve pullu bir duvağa sarılı olarak evinin avlusundan erkek kardeşinin veya yakın akrabalarından birinin yedemesiyle dışarı çıkar. Köy dışına kadar yedenen at burada sağdıca teslim edilir ve artık bütün süratiyle bu atlı kafile oğlan köyüne doğru davul ve zurnaların coşkun nağmeleri arasında yol alır.Köye yaklaşıldığı sırada damada bir müjdeci gider. Damad gelini, köy sınırları dışında karşılar. Evinin avlusundan girince bizzat attan indirir, koluna girerek kendisine tahsis edilen odanın kapısına kadar çıkarır ve başına ufak para serperek döner gider. Yatsı namazından sonra köy erkekleri damadı bir dua ile gerdeğe koyarlar.Sabah olunca damad, sağdıcı ile birlikte köydeki bütün evleri dolaşır ve büyüklerin ellerini öperler. Sonra gene ikisi beraber kızın baba evine giderek onların da ellerini öperler.O gün “duvak” günüdür. Kız köyünün bütün kız ve gelinleri ve etraf köylerden gelenler oğlan köyündeki duvağa iştırak ederler. Oğlan köyüne gelen en son gelin yeni geline sağdıç olur. Gelen misafirleri ikisinin karşılaması adettir. Çalgı çalınır, oyunlar oynanır. Bu arada sağdıç ile gelin ortaya getirilir. Kırmızı duvak gelinle sağdıcın başlarına örtülür. Bir kadın eline bir oklava alır duvağı açıp kapayarak:“Gelinimin adı ezme, evden eve gezme,Kırdan kov getirip evin dirliğini bozma.Dışarıdan bir helke ayran geldi,Anayı oğuldan ayıran geldi.
Gelinim gelin olursa işte ip, işte nacak.
Süpürgeyi patdak atma, akaşamdan yatma.
Kaynanan duyuverir, ellere yayıverir.
Üç kız, dört oğlan “
Der, duvağı toplar ve gelinin başına kor. Sonra gelin ve sağdıcın ellerine buğday verilir. İkisi beraberce oynatılır. Bu sırada damad da sağdıcı ile odaya girer, gelin her ikisinin de elini öper. Damat gelinin başından duvağı alır ve buğday anbarına atar.
Bu merasimden sonra tekrar oyun başlar. Oyunlar arasında kadınlar ekseri yanık türküler okurlar. İşte bunlardan bir tanesi:
Dereler buz bağladı
Avcılar iz bağladı
Beni bir gelin vurdu
Yaramı kız bağladı.
İki gün iki gece devam eden düğün ve duvak da bu suretle sona erer.